Konut ararken dolandırıldı, Tekirdağ’dan getirdiği eşyalarıyla sokakta kaldı

Tekirdağ’dan İstanbul’a konut aramaya gelen Ahmet Doğan, internet sitesi üzerinden bulduğu daireyi kiralamak için kendini konut sahibinin yeğeni olarak tanıtan bireye 15 bin TL ödeme yaptı. İstanbul’a gelerek geçen pazartesi günü konuta girmek istediğinde daire kapı kilidinin değiştiğini fark eden Doğan, eşyalarıyla birlikte sokakta kaldı. Konut sahibi de birebir kişiyi suçlayarak, “Daha evvel de öbür birisini tıpkı yolla dolandırmış” dedi.

Ahmet Doğan 2 hafta evvel Tekirdağ’dan İstanbul’a, konut tutmak için geldi. İşsiz ve bekar olduğu gerekçesiyle mesken bulmakta zorlandığını belirten Doğan, internet sitesi üzerinden bulduğu Küçükçekmece’deki bir meskeni kiralamak için, kendini konut sahibinin yeğeni olarak belirten şahsa 15 bin TL ödeme yaptı. Pazartesi günü Sefaköy’de bulunan konuta gelen Doğan, daire kapısının kilidinin değiştirildiğini fark etti, eşyalarıyla birlikte sokakta kaldı. Bunun üzerine karakola başvuran Doğan, birebir kişinin diğerlerini da bu biçimde dolandırdığını öğrenerek şikâyetçi oldu.

“Anahtarı bile verdi”

Kira bedelini elden vermek zorunda kaldığını belirten Ahmet Doğan, “Tekirdağ’da da iş bulamayınca İstanbul’a gelmek istedim. Bir konut tutup bir iş bulmak için geldim buraya. Geçen hafta cuma günü bir internet ilanından kiralık daire gördüm. Şahsı telefonla aradım. Buraya gelmemi söyledi. Ben de Tekirdağ’dan otobüse bindim. Küçükçekmece, Sefaköy’e geldim. Şahısla görüştüm. Birlikte daireye baktık. Daireyi beğendiğimi, tutmak istediğimi söyledim. Sonra şahıs kendisini daire sahibinin yeğeni olarak tanıttı. Daire amcamın demişti, amcasıyla görüştürdü beni. Tanıştık ettik. Dairenin anahtarlarını verdi bana. Ondan sonra benden 5 bin lira bir aylık peşin 10 bin lira da depozito parası toplamda 15 bin lira para istedi. Ben de kendilerine bana IBAN numarası gönderin, ben parayı hesabınıza atayım dedim. Onlar da IBAN’a parayı atarsanız KDV kesilir, elden verebilir misin dediler. Ben de daire bulamama dehşetiyle, zira bekarım bekara daire vermiyorlar. Dairenin fiyatı da beş bin lira, uygundu. Daire fiyatları çok yüksek, daireyi kaçırmamak ümidiyle adamlara ben 15 bin lirayı elden vermek zorunda kaldım”  dedi.

“Bana güvenmiyor musun? Bak ben sana çok kırıldım”

Parayı teslim ederken kuşku duyduğunu tabir eden Doğan, “Nakit olarak on beş bin lirayı verdim. Biraz yürüdükten sonra kendisine dedim ki ‘Kardeş parayı aldığına dair bir kağıdın ardına yazıp imza atabilir misin?’ dedim. O da ‘İşte, ya sen bana güvenmiyor musun? Bak ben sana çok kırıldım’ Ben de dedim ki, ‘Kardeş bunun itimatla, kırılmakla bir alakası yok yani. Sonuçta ben sana elden 15 bin lira nakit para verdim. Parayı aldığına dair kağıdın ardına yazıp imzalayacaksın’ dedim. Biraz mırın kırın etti. Sonra ben kendisini ikna etmiş oldum, ısrar ettim. ‘Tamam’ dedi. ‘Yazacağım’ dedi. Bir marketin önüne geldik. Oradan bir kalem aldım. Marketin önündeki dolabın üstüne banka dekontunun ardına 15 bin lirayı elden aldığına dair yazı yazdı. TC numarasını yazdı imzaladı” diye belirtti.

“O anda dolandırıldığımı hissettim”

İstanbul’a geldiğinde dolandırıldığını hissettiğini belirten Ahmet Doğan, “Nitekim ben tekrar Tekirdağ’a gittim. Bu adamlar bana nakliyeci de ayarladılar. Pazartesi gelip kendi ayarladıkları nakliyeciyle benim eşyalarımı Küçükçekmece’deki, Sefaköy’deki tuttuğum meskene geçireceklerdi. Bunlar gelmediler. Pazartesi akşam, gelmeyince; bana dedi ki, “Kardeş istersen sana paranı geri gönderebilirimö dedi. Ben de “Tamam gönderö dedim. Parayı da göndermediler. Ben Salı günü tekrar otobüse bindim. Sefaköy’e geldim. Ondan sonra kiraladığım daireye gittim. Apartman kapısını bana verdikleri anahtarla açtım. İçeri girdim. Daire kapısını açmaya çalıştığımda açamadım kilidi değiştirmişler. O anda dolandırıldığımı hissettim. Karakola gittim. Karakola gittiğimde orada bir kişiyi daha dolandırdıklarını öğrendim. O da Azerbaycanlı bir kişiydi. 12 bin lira da onu dolandırmışlar. Gerçekten şahsın verdiği isim de uydurma çıktı, verdiği TC kimlik numarası, telefon numarası boş çıktı. Hiçbir isme kayıtlı değildi” diye konuştu.

“Eşyalarımın yanında yatıyorum hava soğuk yağmur yağdı ıslandım”

Yetkililerden yardım beklediğini söyleyen Doğan, “Daha evvel ben Tekirdağ’da bir dükkanda kalıyordum. Dükkandı kaldığım yer, mesken değildi. İş arkadaşlarımla bir arada kaldığım bir yerdi. Daha evvel ben birlikte kaldığım arkadaşlarıma mesken tutacağını söylemiştim. O dükkandakiler beni aradılar “Saat 10’a kadar eşyalarını aldın aldın almadın sokağa atıyorumö dediler. Ben de buradan, İstanbul’dan apar topar bir tane kamyonet kiraladım. Tekirdağ’a gittim. Eşyalarımı aldım geldim. Gerçekten, burada eşyalarımı koyacak, gidecek bir yerim olmadığı için buraya koymak zorunda kaldım. Ben dün gece 00.30’da eşyalarımı buraya indirdim. Artık, eşyalarımın yanında yatıyorum. Hava soğuktu yağmur yağdı, ıslandım. Bugün de benim gidecek bir yerim, eşyalarımı koyacak bir yerim yok. Yarın da yok, mağdur durumdayım. Kalacak hiçbir yerim yok. Yetkililere sesleniyorum. Bana yardımcı olsunlar” dedi.

O an şüphelendim onlardan

Evin kiralanması konusunda konutun gerçek sahibinin kardeşi Özgür Kol’un ilgilendiği öğrenildi. Özgür Kol da yaşananlarla ilgili konuştu.

Dolandırıcı olduğu tez edilen bireyden kapora aldığını belirten Özgür Kol, “Evin sahibi kardeşim, Kardeşim rahatsız olduğundan meskeni kiraya vermek için ben ilgileniyordum. Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü biri beni aradı. Meskenin hala kiralık olup olmadığını sordu ben de mesken kiralık dedim. Geldi meskeni gördü, ondan sonra beğendi. Konutu istediğini söyledi, hatta yağmurluydu diye gittim onu yoldan aldım getirdim. İşte 7 bin TL’ye konutun kirasına anlaştık. Sonra kendisi üç depozito teklif etti. Bir de kira. Hani toplam 4 tane kira alacaktım. Sonra bana 700 TL de kapora verdi. Cumartesi günü de gelip geri kalan parayı vereceğini, kontrat yapacağını söyledi. Meskende yeni evlenecek kardeşinin oturacağını söyledi, ben de tamam dedim. Konutu tutacağı yani parayı getireceği gün annesinin apandisit ameliyatı olduğunu Okmeydanı’nda hastanede olduğunu, onun için de bugün gelmeyip de Pazartesi versek olur mu diye söyledi. O denli söyleyince ben de dedim ki ‘Ailevi sorunun beni ilgilendirmez kardeşim‘ dedim. ‘Benim kiramda ıstırap, yaparsın. Ben de konutu sizce vermekten vazgeçtim’ dedim. Şüphelendim. O an şüphelendim onlardan” diye konuştu.

“Sen neye nazaran paranı veriyorsun?”

Aynı kişinin daha evvel de Azerbaycan asıllı bireyleri dolandırdığını söz eden Özgür Kol, “Sonra akşama yanlışsız komşum aradı, ‘Özgür, sen burada Azerilere falan konut verdin mi?’ diye. Ben de dedim ‘Ben Azerilere konut vermedim. Yalnızca bir kişi geldi’ dedim, zati o günden beri de konuta gelmemiştim. Ondan sonra ben de o denli deyince otomobile atladım geldim. Baktım Azerbaycan asıllı arkadaşlar da kapının önünde. Ben onları birinci kere gördüm. Onlar da beni birinci defa görmüştü. Sonra işte hal problem ne dedim? ‘İşte biz meskeni tuttuk. Konutu gezdik falan’ diye söylediler, Sonra geldim. Yani, daha evvel bir kişiyi daha dolandırmış. Başkasını bilmiyorum, ben bunlarla muhatap oldum birinci başta. Sonra bunlar bu türlü deyince de ben nasıl oluyor o denli şey? Yani ben meskeni sana vermemişim. Seninle hiçbir şey görmemişsin. Ne kontrat, ne bir şey, sen neye nazaran paranı veriyorsun? Bu da işte ‘4 bin TL’ye anlaştım. 3 aylık kira verdim’ dedi. Verip vermediğini bilmiyorum. Artık bunun günahı kendi boynunda” sözlerini kullandı.

Evin kilidinin göbeğini değiştirmişler

Kilit göbeğinin değiştirildiğini fark ettiğini söyleyen Özgür Kol,  ” halinde konuştu.

Dolandırıldığını belirten Ahmet Doğan’ın sokaktaki bekleyişi devam ediyor, polis grupları ise şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı