Ortadoğu’da Yeni Bir Dönem: Türkiye Ve İsrail’in Pozisyonları Değişiyor
Plan, Türkiye’nin ve İsrail’in bölgedeki pozisyonlarını yeniden şekillendirme amacına yönelik olarak geliştirilirken, Arap ülkeleri ile ABD’nin koordinasyonunu da içermektedir.
Planın Ana Başlıkları
- Türkiye Çekilecek: Suriye topraklarında kalıcı askeri varlık kurmaması gereken Türkiye, özellikle Afrin’den 12 ay içinde tamamen çekilmesi gerektiği öngörüsünde bulunulmaktadır.
- İsrail Tampon Bölgeyi Boşaltacak: İsrail’in daha önce güvenli bölge ilan ettiği Suriye topraklarından çekilmesi istenecek ve bu bölge, ABD-İsrail-Suudi Arabistan ekseninde kontrol edilecek uluslararası bir tampon hatla korunacaktır.
- Arap Ülkeleri Denetleyici Olacak: Suudi Arabistan, Katar ve BAE gibi ülkeler, Suriye’nin kuzeyinde oluşturulacak denetim mekanizmasına finansal ve askeri destek sağlayacaklardır.
- Suriye Kürtleri Masada Olacak: ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG), bölgenin geleceğinde söz sahibi olacak ancak bağımsızlık ya da özerklik talepleri sınırlandırılacaktır.
- Esad Görevde Kalacak, Kontrol Dışı Olacak: Beşşar Esad rejimi devam edecek, ancak ülkedeki siyasi yapı, ABD’nin arabuluculuğuyla yeniden şekillendirilecek ve Esad yönetimi uluslararası denetime tabi tutulacaktır.
“Ya Kabul Et, Ya Unut”
Plan taraflara “ya kabul edin ya da bölgesel çatışmaya hazır olun” mesajıyla iletilmiştir. ABD, bu planın hızla uygulanmasını savunarak bölgede daha büyük bir güç boşluğunun oluşmasını engellemeyi amaçlamaktadır.
SDG’den Yanıt
SDG Sözcüsü Ferhad Şami, planlara karşı çıkarak “Silah bırakmamız kırmızı çizgimizdir. Şam yönetimiyle çözüm bulunmazsa, savaşmaya devam edeceğiz,” açıklamasını yapmıştır. SDG’nin Paris’e gönderdiği yetkililerle diplomatik temaslar yürüttüğü belirtilmektedir.
Tom Barrack’tan Şam’a ‘Uluslararası Tecrit’ Uyarısı
Planın diplomatik ayağında ise eski ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack devreye girmiştir. Barrack, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Sarraj’a “uluslararası tecrit” uyarısında bulunarak planı kabul etmemesi halinde ekonomik yaptırımların artacağını bildirmiştir. ABD, bu adımı Esad’ın bölgede yeniden meşruiyet kazanmasını engellemek için stratejik olarak görmektedir.